İlimizde yaklaşık 43 bin oy elde ederek bir milletvekili kazanan MHP’nin bu sonucu elde etmesinde en önemli başarı Semih Işıkver’e ait. Yedi Güzel Adam’dan biri olan Şair Erdem Bayazıt’ın “Sabır, savaş, zafer. Adım Müslüman” dizeleri 14 Mayıs seçimlerinde Elazığ’ın başarı hikâyesini özetleyen bir ruhun yansıması oldu.
BAHÇELİ MİTİNGİ, ZAFERİN MÜJDESİ GİBİYDİ
13 Kasım 2022 tarihinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ilimizde gerçekleştireceği miting öncesi o dönem MHP İl Başkanı olan Semih Işıkver, şehrin tüm dinamiklerini harekete geçirmiş ve kapı kapı dolaşarak halkımızı mitinge davet etmişti.
Bahçeli’nin mitingine katılımın yüksek olması, MHP’nin gücünü bir kez daha ortaya koymuş ve o gün başlatılan samimi çalışma, Işıkver’in Milletvekili adayı olmasının ardından profesyonel bir mantıkla ve sistematik olarak sürdürülmüştü.
“TÜRKİYE” VURGUSU
Cumhur İttifakı üyesi olan MHP, 14 Mayıs seçimlerinde ülkenin birçok koldan kuşatıldığını, PKK ve FETÖ unsurlarını destekleyen küresel güçlerin, önce Erdoğan’ı devirip ardından da karanlık emellerini gerçekleştirmenin yollarını açmak için muhalefete verdiği desteğe dikkat çeken MHP Milletvekili adayı Semih Işıkver, bu konudaki hassasiyetini ve samimiyetini katıldığı her programda dile getirmişti.
“ERDOĞAN BİR KEZ KAYBETMESİN BEN BİN KEZ KAYBEDEYİM” SAMİMİYETİ
MHP’den milletvekili seçilen Semih Işıkver, 14 Mayıs seçimlerinin önemini dile getirmek ve olayın seçim kazanmaktan ziyada ülkenin geleceğini kurtarmak olduğunu çarpıcı bir dille ortaya koymak için “Cumhurbaşkanı Erdoğan bir kez kaybetmesin ben bin kez kaybetmeye razıyım” cümlesini seçim sürecinde sıklıkla dile getirdi.
İNANDI VE BAŞARDI
MHP milletvekili Semih Işıkver, il başkanlığı döneminde başarıya inanmış ve bunu çalışmalarıyla sahaya yansıtmıştı. Mütevazi kişiliği, her kesime ulaşıp onlarla istişare yapma konusundaki ekip ruhu ve davasına adanmış yürekli insanlarla çıktığı yolda sonuca ulaştı ve MHP, 43 bin oy alarak bir milletvekili sahibi odu.
TERS ESEN RÜZGÂRLARA TAKILMADI
MHP’nin ülke çapında oy kaybetme haberleri, anket şirketlerinin partiyi yüzde 6’larda gösterme gayreti, partinin kadrolu ve daimi adayı Prof.Dr.Bilal Çoban’ın bağımsız aday olarak oyları bölmesi, İyi Parti adayı İrfan Sönmez’in de ülkücü tabandan oy alması olumsuzluklarına rağmen sonuca kilitlenen Işıkver, ekibiyle birlikte zafere ulaştı ve Elazığ’ın semalarına üç hilal bayrağını yansıtmış oldu.
MHP, ÜLKENİN SİGORTASI
Hangi açıdan bakılırsa bakılsın, bu seçimlerin en başarılı partisi MHP oldu. MHP, içinden çıkan yeni bir partiye rağmen genelde oylarını korumasını bildi. Ülkenin 45 ilinde oy artırdı, daha önce milletvekili çıkaramadığı 15 ilde ise milletvekili çıkardı.
KUŞATMA, MHP İLE YARILDI
MHP’nin başarılı olmasında temel faktör, Türkiye’nin son yıllarda küresel konjonktüre paralel olarak soluduğu milliyetçi atmosfer oldu. Gerek bazı güç odaklarının Türkiye’ye yönelttiği kuşatma, gerekse sınır dışında Türkiye’nin güvenlik kaygılarını sona erdirmeye yönelik kararlılıkla sürdürülen operasyonlar, içerde milliyetçi bir dalga yarattı.
Bu dalga ister istemez Türk halkının kılcal damarlarında dolaşan milliyetçi alışkanlıkları, yeniden ve güçlü bir şekilde canlandırdı. Bu canlanma en çok MHP’ye fayda getirdi ve ülkeyi kuşatmaya çalışan ABD, Batı, FETÖ, PKK’nın direncini kırdı ve onları umutsuzluğa sevk etti.
BİLİNÇLİ MİLLİYETÇİLİK
MHP’ye başarı getiren bir diğer faktör ise Türk milliyetçiliğinin daha olgunlaşan ve derinleşen davranış kodları oldu. Son yıllarda MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin gençleri sokaktan çekip okumaya, ülkedeki ve dünyadaki gelişmeleri takip eden, sorgulayan ve daha stratejik davranan; nerede, nasıl hareket edeceğini bilen bir milliyetçi kamuoyu oluşturdu.
16 YILIN TECRÜBESİ
Türkiye, son 16 yılda hiçbir ülkeye nasip olmayacak pek çok deneyim yaşadı. Kendisine aykırı sorular sormayı, geçmişiyle yüzleşmeyi, Kürt sorununda müzakerelerle sonuca gitmeyi, AB yolunda demokratikleşme paketleri çıkarmayı, Kürt sorunu, askeri vesayetle hesaplaşmayı ama askeri darbe ile hesaplaşırken dış güçlerin ve ülkemizde ki karanlık odakların darbe yapmasını, dış kuşatmaları, IŞİD terörünü gördü.
Tüm bu yaşanmışlıklar toplumsal hafızada ve milliyetçi duruşta bir gelenek oluşturdu. Bu gelenek aynı zamanda nasıl hareket edeceğini iyi sezen bir politik bilinç de oluşturdu.
HALK, MHP’Yİ KAYGILARI GİDEREN BİR PARTİ OLARAK GÖRDÜ
Türk halkı, beka ile ilgili kaygılarının giderilmesi için MHP’yi bir tür “doğru giden şeyleri sahiplen, yanlış giden şeyler olursa eleştir” konumuna; Bahçeli’nin ifadesiyle denge-kontrol pozisyonuna yerleştirdi.
